Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ağız içindeki kanserleşme eğilimi bulunan lezyonlar, erken evrede tespit edilerek tedavisi daha etkin bir şekilde yapılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre ağız kanserlerinin görülme sıklığının tüm kanserler içinde 6. sırada olduğu ve teşhisin genelde hastalarda yakınma oluşturduktan sonra geç dönemde olduğunu belirten Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Selmi Yılmaz; ağız bölgesinin erken teşhisin rahatlıkla yapılabileceği bir erişim kolaylığına sahip anatomik yapıda olduğunu ifade ederek Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ağız içindeki bu tür lezyonların erken evrede tespit edilerek tedavisinin daha etkin bir şekilde yapıldığını dile getirdi.

Ağız kanserlerinin genellikle ileri evreye gelmediği sürece bir belirti vermediğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Selmi Yılmaz; “Ağız kanseri hastanın herhangi bir şikâyeti olmadan geniş boyutlara ulaşıp, hayati öneme sahip dokulara yayılabilmektedir. Bazı kötü huylu lezyonların görüntüsü iyi huylu lezyonları taklit edebilmekte ve klinisyenin gözünden kaçabilmektedir. Bu açıdan ağızda görülen şüpheli bir lezyonun tespiti ve malign olup olmadığının bilhassa erken dönemde belirlenmesi tedavi ve hasta sağ kalım süresi açısından kritik önem taşımaktadır.” diye konuştu.

Şüpheli lezyonların tanısında biyopsinin en doğru tanı yöntemi olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Selmi Yılmaz; “Bununla birlikte, biyopsi girişimsel bir işlem olduğundan dokudaki değişikliklerin saptanması için yardımcı olmak üzere geliştirilmiş yöntemler vardır. Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı olarak, ağız kanserlerinin erken teşhisi amacıyla rutin uyguladığımız detaylı muayeneye ilave olarak şüpheli lezyonların değerlendirilmesi ve takibinde toluidin mavisiyle boyama tekniğinden faydalanıyoruz. Diş ağrısı veya kontrol amacıyla kliniğimize başvuran bazı hastalarımızda, uygulaması oldukça pratik olan ve ağız çalkalaması şeklinde kolayca uygulanan bu yöntem ile erken aşamada kanserleşme eğilimi gösteren lezyonlar saptanmış ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda boyanan bu lezyonlarının cerrahi olarak tamamen çıkarılması ile erken evrede hastaların tedavisi sağlanmaktadır.” dedi.

Erken teşhise yönelik çalışmalarda amaç hem hastaların tedavisinde başarı şansını artırmak, hem de toplumun ağız kanserlerinin önlenebileceği konusunda bilgilendirilmesini sağlamak olduğunu belirten Yılmaz, Klinik uygulamalarda hasta ve hekim için kolaylık sağlayacak yeni yardımcı tanı araçlarını da yakın zamanda fakülte bünyesine katmak için proje çalışmalarını yürüttüklerini de sözlerine ekledi.