loader

"Lösemi hastası çocukların tedavisinde başarı oranı yüzde 85'e yükseldi"

Löseminin, çocukluk çağında görülenler arasında tedavi şansı en yüksek kanser türü olduğunu belirten Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Kamuran Karaman, "Günümüzde lösemili çocukların tedavisinde başarı oranı yüzde 85'e yükseldi" dedi.

Löseminin halk arasında "kan kanseri" veya "kemik iliği kanseri" olarak bilindiğini söyleyen ve her yaş döneminde görülebilen lösemiye çocuklarda daha sık rastlandığını belirten Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kamuran Karaman, tedavinin en önemli basamaklarından kök hücre bağışının son dönemlerde sıklıkla gündeme geldiğini vurguladı.

"EN ÇOK 2-5 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARI TEHDİT EDİYOR"

Çocuklarda ani başlayan ve hızlı ilerleyen löseminin "akut lösemiler" grubunu oluşturduğunu ifade eden Doktor Kamuran Karaman, şöyle konuştu:

"Hızlı ilerlemesine rağmen çocukluk yaş grubu lösemilerde tedavi başarısı daha yüksek. Günümüzde lösemili çocukların tedavisinde başarı oranı yüzde 85'e yükseldi. Bu yüz güldürücü sonuçlara, hasta bakımındaki şartların iyileşmesi, gelişmiş laboratuvar olanakları ve risk sınıflandırılmasının daha iyi belirlenmesi gibi etkenlerle ulaşıldı. Çocuklarda iyi yapılmış risk sınıflamasıyla, küçümsenmeyecek oranda hasta, kök hücre nakli gerekmeden sadece kemoterapiyle sağlığına kavuşabilir. Yenidoğan döneminden ergenliğe kadar her yaşta görülebilen lösemi, en sık 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit ediyor."

Çocukların tedavi sürecinde, moral ve motivasyonlarının bozulmaması için eğitim hayatlarının devamının önem taşıdığını vurgulayan Karaman, "Milli Eğitim Müdürülüğünce görevlendirilen öğretmenler, hematoloji servisimize gelerek çocuklarımıza ders veriyor. Bu sayede eğitimlerinden geri kalmayan çocuklarımız kendilerini daha iyi hissediyor. Bunun tedaviye büyük katkısı olduğunu görüyoruz. Eğitimin devamı, tedavideki başarı şansını artırıyor." ifadelerini kullandı.

"LÖSEMİ BULAŞICI DEĞİL"

Lösemi tanısı koydukları hastaların ailelerinin ümitsizliğe kapıldığına şahit olduklarını anlatan Karaman, şunları kaydetti:

"Halen halk arasında lösemi, ölümcül bir hastalık olarak düşünülüyor. Lösemi artık tedavisi olan, bulaşıcı ve genetik geçişli olmayan bir hastalıktır. Çocukluk çağı kan kanserinin tedavisi mümkündür. Tanı konulduktan sonra ailenin desteği çok önemlidir. Hastalarımızın ailelerinden edindiğimiz tecrübede de görüyoruz ki hastalığın tam olarak ne olduğunu anlamaları için zamana ihtiyaç var. Aile için yaklaşık 2,5 yıllık tedavi süreci, aşılması çok zorlu, sabır gerektiren ve bazen de yıpratıcı bir süreç olabiliyor. Şu an ayakta ve yatarak tedavi gören 100'ü aşkın lösemi hastamız var."

Karaman, son zamanlarda çevresel etkenler nedeniyle lösemi vakalarında artış gördüklerini dile getirerek, "Çocukların cep telefonu, tablet gibi elektromanyetik alana sahip, radyasyon içeren cihazlarla fazla vakit geçirmemesi gerekir. Hayatı ekran karşısında öğrenmekten ziyade, dışarı çıkmalarını, açık havada oynamalarını ve hayatı önceki kuşaklar gibi keşfetmelerini öneriyoruz." dedi.


Etiketler: Lösemi Çocuk Sağlık Kanser

Şimdi Paylaş

0 Yorum

Yorum Yap

CAPTCHA Image 

Benzer Haberler

7 Adımda Selülitlere Savaş Açın

7 Adımda Selülitlere Savaş Açın


6 yıl önce Best Haber

Kadınların kurtulamadığı cilt problemlerinin başında selülit geliyor. Selüliti ortadan kaldırmak için ise birkaç basit yöntem var. Diyetisyen Melda Demiröz, 7 adımda selülitten kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.

Günlük hayatta kadınların en büy&u...

Pırasanın faydaları nelerdir?

Pırasanın faydaları nelerdir?


9 yıl önce Best Haber

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Sarımsak ve soğanla yakın akraba olan pırasa “allium” ailesindendir. Pırasa, pek çok kişi için “olmasa aramam” kategorisinde bulunur. Ayrıca diyet yapıyorsanız 1 adet pırasanın (bütün) sadece 50 kalori olduğunu hatırlatmak isterim. Pırasanın tek...

BU HATALAR CİLDİNİZİ HIZLA YAŞLANDIRIYOR!

Dikkat! “Kış güneşi yakmaz” demeyin
İlerleyen yaşla birlikte, cildimizin elastikiyetini sağlayan kollajen, yağ dokusu ile nem tutma kapasitesi azalıyor. Bunun sonucunda da ciltte kırışıklar, sarkma, mat görünüm ve lekeler gibi problemler gelişmeye başlıyor. Yaşlanmak doğal bir süreç ve bu...