loader
YEMEKLERİNİZE TUZ YERİNE BAHARAT ATIN

YEMEKLERİNİZE TUZ YERİNE BAHARAT ATIN

Birçoğumuzun düşünmeden yemeklere bol bol serptiği tuz aslında vücudun baş düşmanı. Uzmanlar tuzla mesafeli bir ilişkiyi öneriyor. Yemeklerimize tuz yerine baharat, limon suyu, nar ekşisi ya da sirke kullanarak tat katmak tuz tüketimini azaltmayı sağlıyor. Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat, hipertansiyon, kalp, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla günlük tuz tüketimini 5 gram ile sınırlamak gerektiğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Tekin Akpolat tuzu azaltarak hayatımıza neler katabileceğimizi anlattı…

Tuzdan uzak durun
Ülkemizde en önemli tuz kaynaklarının başında yemek pişirilirken eklenen tuz ve ekmek geliyor. Sofrada kullanılan tuzluk günlük tuz alımının yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Bu nedenle tuzluk kullanmayarak, yemeğe ilave tuz atmayarak yapılan tuz kısıtlaması yetersiz kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla günlük tuz tüketimini 5 gram’dan az olarak öneriyor. Bu da günlük tükettiğimiz tuz miktarını üçte birine indirmemiz gerektiği anlamına geliyor. 
Yemeklerinize tuz katılmasına izin vermeyin
Günlük tuz tüketiminin günde 5 grama indirilmesi ile her yıl dünyada kalp krizi ve inmeye bağlı 2.5 milyon ölüm önlenebilir. Küçük bir çay kaşığının yaklaşık 2.5 gram tuz aldığını düşünürsek biz günde yaklaşık 6 çay kaşığı tuz alıyoruz. Halbuki hedefimiz günde 2 çay kaşığını geçmemek olmalıdır. 6 çay kaşığını birden 2 çay kaşığına indirmek hemen mümkün olmayabilir ama günlük tüketimimizi bir çay kaşığı azaltsak bile yararı çoktur. Günde bir çay kaşığı daha az tuz alırsak yıllık kalp krizi riskimizi yüzde 5, felç riskimizi yüzde 3 ve ölüm riskimizi yüzde 4 azaltmış oluruz. Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız yarar da katlanarak artar. Tuzun azaltılmasının pek çok hastalığın tedavisi için gerekli. 
Çocuklar ailelerini örnek alıyor
Tuzun azaltılması kan basıncını kontrol altına almanın yanı sıra hipertansiyon gelişimini de önleyebilir. Hipertansiyon sorunu ile karşılaşmamak için yapılacak işlerden birisi de tuzun azaltılmasıdır. Birçoğumuzun eli yemeğin tadına bile bakmadan tuzluğa gidiyor, eskiden bol tuzlu yiyenler yaşlanınca, hipertansiyon hastası olunca tuzun tadını unutmak zorunda kalıyor. Ailelerinin bol tuzlu yediğini gören çocuklar da aşırı tuz tüketimine yöneliyor. Tuz tüketimini kontrol altına alarak sadece yaşlılıkta değil daha erken yaşlarda hipertansiyonun ortaya çıkmasını da önlenebilir. Hipertansiyonu olan hastalar daha az tuzlu yiyerek yüksek kan basınçlarının kontrol altına alınmasını da kolaylaştırırlar. Yüksek tansiyon için önemli olan sofra tuzu olarak bilinen NaCl’dür. Batı tarzı beslenmede kişiler günde ortalama 8-9 gram tuz alırlar. Bu tuzun günde 5 grama düşürülmesi kan basıncının kontrol altına alınmasını kolaylaştırır. 
TUZ TÜKETİMİNİ AZALTACAK 10 PRATİK ÖNERİ 
1. Yemeğin tadına bile bakmadan tuz koymayın. Tuzsuz yemek çok tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir.
2. Tuzsuz ekmek yiyin. Taze sebze yiyin. Konserve, turşudan uzak durun.
3. Yemek pişirirken tuz koymayın, pişirdikten sonra da koymayın. 
4. Tuzu azaltılmış peynir yiyin.
5. Doktor veya eczacıya danışarak yapay tuz kullanabiliriz
6. Dışarıda yemek yerken seçici olun 
7. Nane, kekik, soğan, sarımsak yemeklere tuz olmadan lezzet verir. Etleri sarımsak, sirke, limon suyu ile terbiye edin.
8. Sebze, meyveler genel olarak az tuz içerir
9. Taze fındık, ceviz, semizotu yemeğe lezzet katar
10. Alışveriş yaparken gıda etiketindeki tuz miktarına bakalım.
 


Etiketler: tuzu azaltmanın yolları Tuzdan uzak durmanın önemi TUZ TÜKETİMİNİ AZALTACAK PRATİK ÖNERİLER tuzdan uzak durmanın yolları tuzu nasıl azaltabiliriz aşırı tuz kullanmanın neden olduğu hastalıklar

Şimdi Paylaş

0 Yorum

Yorum Yap

CAPTCHA Image 

Benzer Haberler

MEVSİM GEÇİŞLERİNDE VİRÜSLERİN KURBANI OLMAYIN

Mevsim geçişlerinde yaşanan hava değişimleri, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma riskini artırıyor. Hava sıcaklıklarına aldanıp giyilen ince kıyafetler, değişen uyku ve beslenme düzeni vücut direncini düşürüyor. Eczacı Prof. Dr. Barkın Berk, mevsim geçişlerinde bağ...

Kış Aylarında Bağışıklık Sisteminizi Güçlü Tutmak İçin Ne Yediğinize Dikkat Edin

Kış aylarında yağlı ve kalorili besinlerin tüketiminin artması ve fiziksel aktivitenin azalmasıyla birlikte kilomuz artabiliyor, bağışıklık sistemimiz de zayıflıyor. Bu sorunların üstesinden gelmenin yolunun beslenmeden geçtiğini söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Diyetisyen Nursena Akkaya, “Denge...

58 Yıldır o kalple yaşıyor

58 Yıldır o kalple yaşıyor


5 yıl önce Best Haber

Yıl 1962, henüz 14 yaşında olan Vildan Gümrükçü Seymen’in hayatta kalmak için tek çaresi vardı; kalp ameliyatı olmak. Ancak o dönemde, dünyada açık kalp ameliyatları daha yeni başlıyordu, çok az sayıda hastada denenmişti. Türkiye’de bu kararı vermek Vildan’...